top of page
NÖROLOJİ5.jpg

Nöroloji Bölümünün İlgilendiği Hastalıklar

Nöroloji,  genel olarak beyin, beyin sapı, omurilik, sinirler ve  kasların hastalıklarının teşhis ve cerrahi dışındaki tedavileriyle ilgilenir.

  • Başağrısı

  • Baş dönmesi

  • Demans ( bunama)

  • Epilepsi ( sara)

  • Hareket hastalıkları

  • İnme ( beyin damar hastalıkları)

  • Kas hastalıkları

  • Multiple skleroz( MS)

  • Parkinson hastalığı

  • Polinöropati

  • Tuzak nöropatiler ( sinir sıkışmaları)

  • Yürüme bozuklukları

İnme (Beyin Damar Hastalıkları)

Nöroloji Kliniği’nde, Nöroloji Servisi, Yoğun Bakım ve Acil Servisde 24 saat esasına göre hizmet sunulmaktadır. Kliniklerimizde bütün beyin damar hastalıkları tetkik ve tedavileri yapılmaktadır. Kliniklerimiz erken dönemde gelen beyin damar tıkanıklarında pıhtı eritici  (trombolitik tedavi) ve girişimsel endovasküler tedavileri yapabilen merkezler arasındadır.

 

Beyin Damar Tıkanıklığı Tedavisi

1.Fibrinolitik Tedavi

Beyin damar tıkanıklığı beyine giden damarlardan bir veya birkaçının tıkanması ile oluşan hayatı tehdit edebilen bir beyin hastalığıdır. Fibrinolitik tedavi (diğer adıyla trombolitik tedavi, t-PA), beyin damar tıkanıklığı geçiren hastalara damar içerisinde oluşan ve damarı tıkayan pıhtıyı eritmek amacıyla uygulanan bir tedavi şeklidir. Fibrinolitik tedavi ile pıhtının eritilerek beyin damarlarındaki akımın tekrardan sağlanması, erken ve geç dönemlerde hastaya önemli faydalar sağlamaktadır. Özellikle yaşamı tehdit eden beyin damar tıkanıklığında şikayetlerin başlama saatinden sonra ilk 4.5 saat içinde  bu tedavinin uygulanması, felç olan hastalarda sakatlığı azaltmaktadır. Damarın fibrinolitik tedavi ile açılması hastanın ne kadar erken başvurduğu, hastanın özellikleri ve tıkanıklığın boyutuna göre değişmekle birlikte felce bağlı gelişen sakatlığı azaltmaktadır.

 

2.Endovasküler Tedavi

Nöroloji Ekibi,  İnme merkezimizde hizmet vermektedir. Beyin damar tıkanıklıklarında özellikle erken dönemde (24 saate kadar) hastanelerimize başvuran hastalar değerlendirilerek uygun hastalarda anjiyografi eşliğinde pıhtı almaya yönelik girişimler yapılmaktadır. Damar içerisinde aspirasyon ve/veya geri alınabilir stentler ile pıhtı temizlenmesi gerçekleştirilmektedir. Boyun damar tıkanıklıklarına müdahale edilerek hastaların felç geçirme riskleri (stentleme yöntemi ile) azaltılmaktadır. Beyinde baloncuk (anevrizma) ve damar yumağı (beyin arteriyovenöz malformasyon -AVM) olan hastalara 7/24 inme ekibimiz tarafından müdahale edilmektedir. Güncel teknolojilerin en iyi şekilde uygulandığı ve teknik donanım bakımından üst düzey tıbbi cihazlarla hizmet veren Nöroloji ekibi yaklaşık 12 yıllık bir deneyime sahiptir. Dünyada uygulanan güncel tedavilerin tamamı hastanelerimizde yapılmaktadır.

Epilepsi

Epilepsi hastalığı, halk arasında “sara hastalığı” olarak da tanımlanır. Beyindeki nöronların ani ve aşırı elektriksel aktivitesi sonucunda ortaya çıkan bir tablodur. Aniden başlayan ataklarda, bazen bireyler bu atakların başlayabileceğini hissederken, bazen de beklenmedik bir şekilde ortaya çıkabilir. Ataklar arasındaki dönemlerde bireyler genellikle tamamen sağlıklıdır. Değişik tipte nöbetler görülebilir. Dalgınlık, donakalma, korku hissi gibi kasılmanın olmadığı nöbetler olabildiği gibi, ani bilinç kaybı, yere düşme, kol ve bacaklarda sürekli kasılma, ağızdan köpük gelme, altına kaçırma, dişlerde kilitlenme ve morarma gibi belirtileri içeren ataklar da olabilmektedir. Beyine ait birçok hastalık sonucunda veya genetik yatkınlık olması halinde ortaya çıkabildiği gibi, genellikle birçok hastada sebep net olarak tanımlanamamaktadır. Epilepsi nöbetleri hastanın yakınları tarafından çok iyi gözlemlenmelidir çünkü hekimin bilgilendirilmesi ve tanı aşamalarında bu gözlemler çok önem kazanmaktadır. Hatta günümüzde teknolojinin sunmuş olduğu imkanlar sayesinde hasta yakınlarının, hastaların atak sırasındaki durumlarını telefon video kayıtları ile belgelemeleri ve ilgili hekime muayene başvurusu sırasında sunmaları çok değerli veriler olacaktır. Epilepsi kesin tanı ve tedavisi nöroloji uzmanları tarafından yapılmaktadır. Düzenli takip ve tedavi ile yüz güldürücü sonuçlar alınabilmektedir.

 

 

Multiple Skleroz ( MS)

Multiple skleroz (MS) kişinin bağışıklık sistemindeki bozukluk sonucu beyin ve omurilikte çok sayıda plaklar oluşmasıyla seyreden hastalıktır. Vücudu savunmakla görevli hücrelerin nedeni bilinmeyen bir şekilde sinir hücrelerinin çevresinde bulunan myelin kılıfını, vücuda yabancı bir madde gibi algılaması ve onu yok etmeye çalışması ile hastalık belirtileri ortaya çıkar. Her 100 bin kişide 50-300 prevalansta görülür. Dünya’da yaklaşık 2,5 milyon, Türkiye’de yaklaşık 50.000- 60.000 MS hastası olduğu tahmin edilmektedir. Çoğunlukla genç yaş hastalığıdır ve kadınlarda erkeklere oranla 3 kat fazla görülür. Bu hastalara genellikle 20- 40 yaş arası tanı konmaktadır. Ancak hastalık başlangıcının, belirtiler başlamadan daha önce olduğu kabul edilmektedir. 12 yaş altında ve 55 yaş üzerinde hastalık tanısı nadiren konur. Beyin ve omuriliğin herhangi bir yerini tutabilen MS’de, hangi bölgede tutulum varsa o bölgeye ait belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtiler birkaç gün ile birkaç hafta sürer. Görme bulanıklığı, çift görme, bir kolda, aynı taraf kol ve bacakta, ya da her iki bacakta uyuşma veya güçsüzlük, yürümede dengesizlik, bir veya iki elde titreme, konuşma bozukluğu, idrar kaçırma ya da yapamama gibi yakınmalar MS’de ortaya çıkan bozukluklardır. Hastalığın tanısı öykü ve ayrıntılı nörolojik muayene yanında Manyetik Rezonans görüntüleme ile konur. VEP, SEP, Lomber ponksiyon gibi destekleyici tanı testleri de yapılabilir.MS tedavisi, atak tedavisi, hastalığın ilerlemesini durdurmaya yönelik tedaviler ve bulguların tedavisi olarak üç ana grupta toplanabilir. Hastalığın ilerlemesini durdurmaya yönelik pek çok tedavi seçeneği hastanelerimizde uygulanabilmektedir.

Parkinson Hastalığı ve Diğer Hareket Bozuklukları

Parkinson Hastalığı beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden, dopamin eksikliği sonucu hareketlerde yavaşlama ve titreme ile kendini gösteren hareket bozukluğu hastalığıdır. Tipik olarak orta ve ileri yaş hastalığı olmakla birlikte genç yaşlarda da görülebilir. Tedavinin beklenen etki ve olası yan etkilerinin bilinerek yakından takibi, düzenli doktor kontrolleri ile dozların gözden geçirilmesi, gerekirse doz ayarlanması yan etkilere karşı tedbirlerin zamanında devreye konulması gereklidir. Hareket Bozuklukları Polikliniklerimizde Parkinson hastalarının ilaç tedavisi düzenlenmektedir. Parkinsonizm tablosuna yol açan diğer hastalıkların değerlendirilmesi yapılmaktadır. Parkinson Hastalığı dışında istemsiz hareketlerle seyreden hareket bozuklukları titreme, distoni (istemsiz kasılma), kore (dans eder tarzda hareketler), ataksi (yürüyüş bozuklukları) hastaları da Hareket Bozuklukları Polikliniklerimizde değerlendirilmektedir.

 

Huntington Hastalığı

Huntington Hastalığı beyindeki sinir hücrelerinin zamanla yıkıma uğradığı tipik olarak 30-50 yaşlarında başlayan hareket davranış ve hatırlamayı etkileyen genetik geçişli hastalıktır. Hastalar daha çok istemsiz hareketlerle başvururlar. Anne veya babadan birinde anormal gen olduğu taktirde çocuğun hasta olma olasılığı %50’dir. Ülkemizde tahmin edilenden çok daha fazla Huntington hastası olduğu düşünülmektedir. Polikliniklerimizde hasta ve yakınlarının takibi, genetik danışmanlık sonrası gen tetkikleri yapılmakta, psikiyatristlerimizle hastalarımıza multidisipliner şekilde yaklaşılmaktadır.

 

Derin Beyin Stimülasyonu ( Beyin Pili Uygulaması)

Parkinson Hastalığı ilerledikçe ağızdan alınan ilaçlar yetersiz kalabilir daha sık veya daha yüksek dozlarda alınmaları gerekebilir, bu da yan etkilerin artmasına yol açabilir. Eğer tüm ayarlamalara karşın hastanın yavaş olduğu dönemler günde toplam 4-5 saatten daha fazlaya ulaşır, istemsiz hareketler hayat kalitesini düşürürse hastalarımız İleri Evre Parkinson Polikliniği’mizde takibe alınır. Bu hastalar cihaz destekli tedavilere aday hastalardır. Hastanelerimizde beyin cerrahları ile cerrahiye uygun olan hastalara derin beyin stimulasyonu (beyin pili) uygulaması yapılmaktadır. Cerrahiye uygun olmayan hastalara apomorfin pompası veya peg-j açılmak suretiyle levodopa karbidopa intestinal jel (duodopa) uygulaması yapılabilmektedir. İleri evre Parkinson Polikliniği’mizde pil ayarı yapılmakta apomorfin veya duodopa pompası uygulanmış hastaların düzenli takipleri yapılmaktadır.

 

Nöromusküler Hastalıklar

Nöromusküler hastalık  kas-sinir hastalığı anlamına gelmektedir. Başlıca Myastenia Gravis ( MG) ve diğer kas-sinir kavşağını tutan hastalıklar, genetik geçişli veya sonradan ortaya çıkan kas hastalıkları, genetik geçişli veya sonradan çeşitli nedenlere bağlı meydana gelebilen polinöropati olarak adlandırılan yaygın sinir sistemi tutulumuyla giden hastalıkların teşhis, tedavi ve takibi Nöromusküler hastalık polikliniği’nde yapılmaktadır.

 

Baş ağrısı

Baş ağrısı birçok sebebe bağlı gelişebilen ve toplumda en sık görülen nörolojik şikayet olup işgücü kaybının önde gelen sebeplerindendir. Altta başka bir nedenin olmadığı baş ağrıları primer (birincil) baş ağrısı olarak adlandırılır. Migren ve gerilim tipi baş ağrısı en sık görülen primer baş ağrısı hastalıklarıdır. Sekonder yani ikincil baş ağrıları ise altta yatan başka hastalıkların sonucu olarak gelişen baş ağrılarını tanımlamak için kullanılır. Sinüzit, enfeksiyon, damar hastalıkları, kafa içi tümörler veya kafa içi basıncını arttıran ikincil sebeplere bağlı baş ağrıları olabilmektedir. Baş ağrısı polikliniği, genel nöroloji polikliniğinde değerlendirilen ve temel tedavi yöntemlerine dirençli olabilen birincil baş ağrılarının tetkik, tedavi ve takibinin yapıldığı branş polikliniğidir. Uygun hastalarda sinir blokajı ve tetik nokta enjeksiyonu gibi tedaviler uygulanmaktadır.

Baş dönmesi

Hastanın, olmayan bir hareketi varmış gibi hissettiği ve çevresindeki cisimlerin hareket ettiğini zannettiği bir yanılsama halidir. Vertigo sıklıkla baş dönmesi anlamında kullanılmakta olup bir hastalık tanısı değil sadece bir bulgudur. Toplumun %20-30 ‘unu etkileyen bu yakınma, birçok hastanın acil servise ve polikliniklere başvurmasına; tedavi edilmez ise önemli kısıtlılıklara ve iş gücü kayıplarına yol açabilmektedir. Baş dönmesinin belirtileri ve tedavi yöntemleri tespit edilen ve altta yatan hastalığa göre değişmektedir. Başlıca kulak kaynaklı (pozisyonel baş dönmesi, meniere hastalığı, vestibüler nörinit…gibi), nörolojik hastalıklara bağlı (vestibüler migren, inme, multipl skleroz…gibi), travma kaynaklı, dahili hastalıklara bağlı ve psikolojik hastalıklara bağlı sebepler sayılabilir. Polikliniklerimizde; yakınması olan hastalar detaylı nörolojik muayene ve nörogörüntüleme yöntemleriyle değerlendirilmektedir. Multidisipliner bir yaklaşımla altta yatan hastalığın tanısı konularak, tedavi (uygun pozisyonel tedavi, ilaç tedavisi veya vestibüler rehabilitasyon) ve klinik takip uygulanmaktadır.

Demans

Demans sıklıkla unutkanlık yakınması ile farkedilen ilerleyici nörolojik bir hastalıktır. Günümüzde yaşam süresi uzaması ile birlikte görülme sıklığı oldukça artmıştır. Hasta yakınlarının bilinçlenmesi hastalığın erken farkedilmesinde oldukça önemlidir. Demans genel bir terimdir. Sıklıkla unutkanlık ile eş anlamlı olarak kullanılmakla beraber aslında beyinde ilerleyici yıkımın ortaya çıktığı bir hastalıktır. En sık görülen tipi Alzheimer hastalığıdır. Bunun yanında frontotemporal demans, vasküler demans, parkinson hastalığı demansı gibi alt tipleri mevcuttur. Alzheimer hastalığında öncü belirti hafıza bozukluğudur. Hastalarda başta yakın geçmiş unutkanlıkları görülür ardından ilerleyen dönemlerde öz bakım işlevlerinde bozulma, yakınlarını tanıyamama, uyku ve davranış bozukluğu gelişir. Erken dönemde tanı koyulması ve tedavi başlanması hastalık sürecinin ilerlemesini yavaşlatarak hem hastanın hem de bakım verenin hayat kalitesini yükseltir. Bunun yanında her demans Alzheimer hastalığı değildir. Başlarda hafızada belirgin kayıp olmadan daha çok yer yön kaybı, davranış bozukluğu, beceri kaybı ile giden ardından anormal hareket ve davranışlarla seyreden başka bir demans tipi olan frontotemporal demans, yüksek tansiyon şeker hastalığı gibi kronik hastalıklarla ortaya çıkan beyin damarlarında hasarlanmaya bağlı ortaya çıkan vaskuler demans veya bilinen parkinson hastalığı olan hastalarda ortaya çıkan parkinson hastalığı demansı gibi alt tipleri mevcuttur.

Demans hastalığının günümüzde kesin bir tedavisi yoktur. Ancak kullanılan ilaçlarla hastalığın seyrinin yavaşlatılması ve hastanın topluma uyumunun artması sağlanabilmektedir.

Elektrofizyoloji Laboratuvarı

Elektrofizyoloji laboratuvarı’nda elektroensefalografi (EEG) ve elektronöromyografi (ENMG) çekimleri tecrübeli doktorlarımız eşliğinde yapılmaktadır.

 

ENMG

Sinir ve kasların elektriksel potansiyellerinin incelenmesine dayanan nörolojik bir inceleme olup sinir iletim çalışmaları ve iğne EMG' den oluşur. Düşük voltajlı elektrik uyaranı ile sinirler uyarılır ve steril iğne ile kasların hem istirahatte hem de istemli kası sırasındaki aktivitesi incelenir. Repetitif (ardışık) sinir stimülasyonu ve Tek lif EMG (SFEMG) tetkikleri de sinir kas kavşağı fonksiyonunun değerlendirilmesini mümkün kılan diğer tetkiklerdir. Laboratuarımızda omuriliğin ön boynuz hücreleri (motor nöron hastalıkları), sinir kökleri (bel ve boyun fıtıkları), sinir ağları (doğumsal ya da travmatik zedelenmeler), sinirler (yüz felci, sinir basıları ve zedelenmeleri, karpal tünel sendromu ve diğer tuzak nöropatiler, polinöropati), sinir-kas kavşağı (myastenia gravis) veya kas lifleri tutuluşuna (myopati) yönelik ENMG incelemeleri yapılabilmektedir.Spesifik periferik uyarana merkezi sinir sisteminin verdiği elektriksel cevap olarak tanımlanan Uyarılmış Potansiyel (BAEP, SEP, VEP) incelemeleri de laboratuvarımızda yapılmaktadır.

EEG

Beynin faliyetleri sırasında kendiliğinden oluşan sürekli ritmik elektriksel potansiyeller ile aktivasyon yöntemleriyle uyarılmış durumda iken biraz daha farklı oluşan elektriksel potansiyellerin değişiminin kaydedilmesi yöntemine EEG denir. EEG, beynin yapısal işlevlerinden çok fonksiyonel durumu hakkında bilgi verir. EEG çekiminin temel amacı beyin hücrelerinden çıkan elektrik akımlarının değerlendirilmesidir. EEG, hangi beyin bölgesinin ne tip bozuk elektrik yaydığının görülmesini sağlar. EEG, beynin elektriksel aktivitesini bozan her türlü hastalığın tanısında tanıya yardımcı bir metod olarak kullanılabilir. Epilepsi hastalığının teşhisinde ve tiplerinin belirlenmesinde vazgeçilmez inceleme yöntemidir.EEG sırasında sadece beynin elektrik dalgalarının kaydı yapılır. Vücuda elektrik verilmez. Radyasyon etkisi yoktur. Ağrısız ve zararsız bir  inceleme yöntemidir. Her yaşta insana EEG çekilebilir.

 

Botulinum Toksin Enjeksiyonu

Botulinum toksini, kasları istemsiz ve kontrolsüz olarak kasan, distoni gibi hastalıklarda kas gevşetici bir ilaç olarak kullanılır. Botulinum toksininin etki süresi kişiden kişiye değişkenlik göstermekle birlikte, kişinin kasını kullanımına bağlı olarak 3-6 ay sürebilmektedir. Uygulama sayısı arttıkça uygulamalar arası genelde açılabilmektedir. Botulismus toksini tedavisi kişiye özgüdür. Uygulama noktaları ve dozu cinsiyete ve kasın kasılma gücüne göre ayarlanır.

bottom of page